POMPEİ: ÜRPERTİCİ ŞEHİR
Pompeideyiz… Daha önce
belgesellerden görüp her seferinde hayretle “Nasıl ya?” diyerek izlediğimiz
şehirdeyiz. Pompei M.S. 24 Ağustos 79
yılında Vezüv Yanardağının patlaması ile çıkan küllerin şehri bir anda
sarmasıyla oluşan bir şehir.
Zenginliği, sınır tanımaz yaşam
tarzı ile her türlü ihtişamın doruğunda olan bir kent düşünün denize doğru
kurulmuş mimarisi ile tüccarların limandan çıkıp direk ulaştığı çok renkli
hayata sahip bir yer.
İnsanlar
gece boyu sokaklarda şarap içip, türlü eğlencelerle günlerini geçiriyorlarmış
bu dönemde eşcinsellik ön plana çıkmaya başladığından kentin bir şekilde
lanetlendiği de söylenmekte. Çok zengin, çok kültürlü, çok hareketli bir
kentmiş o zamanlarda.
Önce
depremler olmaya başlamış oluşan hasarın
karşılanması için Pisa’lı yöneticiler Roma’dan yardım istemişler ama zaten çok
zengin olduğu nam salmış bir kent olduklarından kimse önemsememiş, depremler
sarsıntılar devam etmiş ama pek dikkate alınmamış nedense, sonunda bir gece
aniden Vezüv yanardağı simsiyah dumanlar ve zehirli gazlar saçarak patlamış.
Bu
zehirli gaz ve sıcaklık patlaması ile insanlar sabahın erken saatlerinde neye
uğradıklarını şaşırmışlar aniden yayılan zehirli gazlar ve küller boğazlarında
birden taşlaşmış ve ilk ölümler bu şekilde gerçekleşmiş. Kimisi sıcak şok
dalgasıyla yanarak kimisi ise çıkan gaz ve toz bulutundan zehirlenerek ölmüş.
Halk büyük bir panik içinde iken bazı zenginler kölesi kaçmasın diye onları eve
zincirlemiş sonra limana doğru koşmaya başlamışlar. Şanslı olupta buldukları
gemiye binip denize açılanlar kurtulduklarını sanıp sevinirken denizde birden
tsunami oluşmuş ve dev dalgalar bütün gemileri karaya vurup paramparça etmiş.
Denizden de kaçamayan halk etrafta kaçmaya çalışırken lavlar şehre ulaşmış, toz
ve kül bulutu içinde bütün hayvanlar, insanlar ve her türlü canlı kaçamadan
oldukları yerde küllerin altında kalmışlar, üstlerini örten lavlar ile o anda ne yapıyorlarsa o şekilde ölmüşler.
Bu korkunç olaydan yaklaşık 1900
sene sonra tamda her şey unutulmuş iken
bir köylü ya da çoban olan bir kişi kimine göre tarlasında değerli altın
takılar bulmuş, kimine göre taş duvar kalıntılarını ortaya çıkarmış ve 1860
yılında kazılar yapılmaya başlandığında
“Giuseppe Fiovelli” isimli İtalyan bilim
adamı küllerin oluşturduğu katmanlar arasında cesetlerin olduğu boşlukları fark
etmiş bunları ortaya çıkarmak için ilginç bir yöntem bulmuş; uygun bir yerden
delik açıp içine alçı benzeri bir sıvı akıtmış ve sıvı taşlaştığı zaman etrafı
temizlenerek insanların lav altında kalan bedenleri ortaya
çıkmışlar. İnsanların yüzündeki o korkmuş ifade bile şuan taşlaşmış bedenlere
baktığınızda anlaşılmakta…
Ürpere Ürperee Pompei gezimizin
sonuna geliyoruz. :)
Müthiş yazı olmuş, elinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederimmm :) Beğendiyseniz ne mutlu :)
YanıtlaSilÖncelikle bloğunuz hayırlı olsun sizi keşif etkinliğinden buldum takipteyim bana da beklerim http://efsaninguncesi.blogspot.com.tr/. Pompeiye bende gittim çok etkilenmiştim gerçekten
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Hemen ziyaretinize geliyorum :) Çayı demleyin :) Sevgiler...
SilKeyifle okudum. Tekrar gezmiş kadar oldum :) sevgiler..
YanıtlaSilSevgiler...
Sil