SAKİN ŞEHİR; HALFETİ

 Bahar doğanın uyanışı gibidir...Birbirinden güzel çeşit çeşit binlerce çiçekle gelir bizlere... Bu çiçeklerin efendisi de güllerdir ve bu güller güzellikleriyle mis kokularıyla Yaradanın bizlere sunduğu mucizevi bir sanat eseridir.
Kitaplara, şiirlere, ilahilere, şarkılara, filmlere, ilham kaynağı olan bu güzellik bugünde yayınımın ilham kaynağı... 
Gülün aşkın her halinde sevgiliyi temsil ettiğini, bülbülün ise gülün aşkıyla yanıp tutuşan aşık olduğu herkes tarafından bilinir. Efsaneye göre gül eskiden kırmızı değilmiş ve bülbüle de hiç yüz vermezmiş. Gülün aşkıyla etrafında pervaneye dönen bülbül artık dayanamaz olmuş ve gülün dalına konuvermiş. Gülün dallarındaki dikenler bülbülün göğsüne batmış ve bülbülün kanı gül ağacının dibine akmış. Ve güllere kırmızı rengini bülbülün kanı vermiş.
Çeşitli renkleri bulunan Güllerin şüphesiz en güzeli kırmızı olanlarıdır. Bu güzellikte bülbülünde hakkını teslim etmek lazım :) 
Pekii en güzeli ve en yaygın olan gül kırmızı güldür bunu biliyoruz. Ama bir gül daha var ki koskoca alem içerisinde sadece Fırat'ın bağrında yetişince özünü sunuyor bizlere. Sadece o bölgeye özgü. 
.
.
Siyahgül
.
.
Şanlıurfa Halfeti'de yetişen bu gül, sadece burada yetiştirilince siyah açıyor, fide ve ya tohumunu alıp başka bir yerde yetiştirebileceğiniz bir gül değil. Ve bu özelliği de özgünlüğü ve asaletinden. Kavuşamayan iki aşığın hüznünden gülün bu rengi aldığı ve aşıkların bedenlerinin karıştığı bu topraklarda gülün siyah renkte açtığı söyleniyor. Çok etkileyici değilmi... 
Kimilerine göre hüznün ve matemin rengi olan siyah, kimilerine göre sonsuzluğun rengidir. Bu gül ise bunların hepsini içinde barındırmanın asaletiyle duruyor. 


Halfeti Şanlıurfa İlimizin güzel mi güzel bir ilçesi.. Bu ilçe Yeni Halfeti ve Eski Halfeti olarak ikiye ayrılıyor. Birecik barajının kurulmasıyla Fırat nehrinin altında kalmış olan bu ilçe Saklı Cennet, Kayıp Kent olarak da anılıyor. Türkiye'de bulunan 11 adet "Citta Slow- Sakin Şehir" ünvanlı kentten biri olan Eski Halfeti, doğası ve sahip olduğu güzelliklerle insanı büyülüyor.


Daha kente ilk girdiğinizde anlıyorsunuz bambaşka bir yere geldiğinizi... Güneydoğu'da bir sahil kasabası adeta burası. Bir ağacın gölgesine oturup huzuru içinize çekeceğiniz bir kent.



İki yakayı birbirine bağlayan asma köprü ile sular altında kalan caminin su yüzünde kalan kısmı kentin en önemli karakteristiklerinden. bu asma köprü Halfeti Gerdanı olarak biliniyor. Güvenlik endişesi ile alternatif olarak yeni bir köprü yapılsa da Halfeti Gerdanı'nın yeri bir başka :)


Baraj Gölü üzerinde tekne turları yapabilir, göl üzerindeki yüzen restoranlarda karnınızı doyurabilirsiniz. dip not: sadece dicle ve fırat nehirlerinde yaşayan şabut balığını burada tadabilirsiniz.





Yayını gül ile açtım gül ile kapatayım :) Siyah açmayacağını bildiğim halde aldığım gül fidesinin açmış halini sizlerle paylaşıyorum... Aşkımızdan etkilenip şenlendi fidemiz kırmızı açtı :)


Yorumlar

  1. Halfeti siyah gül deyince bir siyah gül resmi aramadı değil gözlerim. Kırmızı ve siyah gülün efsaneni bayağı dikkat çekiciydi. Özellikle kırmızı gülün efsanesi... Halfeti'yi hepimiz dizilerden tanırız. Sizin de eşsiz yorumunuz ile aşina oluşumuz arttı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benimde gözüm aradı inanın. Ben aldığım fideye güvenmiştim ama oda kırmızı açınca :) ama bundan sonraki ilk ziyaretimde sizin için o gülü bulup resmini çekicem :) Sağlıcakla kalın.. takipte kalın..:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEMRUT: GÜN DOĞUMU

DÜNYANIN EN ESKİ ANITI: GÖBEKLİTEPE

ZAMANIN DURDUĞU ŞEHİR : MARDİN (1.kısım)