TRİLEÇE




Kek, Süt ve Sos üçlüsünün yemelere doyamayacağımız bir şekilde birleştiği bu tatlı benim favorim olmayı hakediyor. Bu nadide tatlının kökeni Balkanlara dayanmakta.. ee hep soğuk hava gelecek değil ya.. keşke hep bize Balkanlardan böyle güzel tarifler gelse :) Neyse uzun lafın kısası ;
yapın, yiyin, dünya varmış deyin :)

Malzemeler;
Kek İçin; (12 dilimlik)
- 5 yumurta
-10 çorba kaşığı toz şeker
-1 su bardağı sıvı yağ
-5 çorba kaşığı irmik
-10 çorba kaşığı un
-1 pk. kabartma tozu
-1pk. vanilya

Sütlü sos için;
-4 su bardağı süt
-3 çorba kaşığı toz şeker
-1 kutu krema

Karamel sosunu ben hazır olarak kullandım. Ama ay ben çok hamaratım yaparım diyen varsa kendileri yapabilirler. :)

Eveet şimdiikk 5 adet yumurtalarımızın sarısını beyazını ayırıyoruzz. sonraa ayırdığımız beyazına şekeri katıp beyaz beyaz köpürene kadaar iyiicee bii çırpıyoruz. köpürdümü iyice o zamaan tamam demektir yumurtanın ayırdığımız sarılarını katıp yavaş yavaş çırpıyoz. soonraa sıra geldi yağa yağımızıda katıp çırptıktan sonra un, irmik, kabartma tozu ve vanilya ekleyip bir güzel karıştırıyoruz. * kabarcıkları söndürmemek için yavaş yavaş yediriyoruz bu son kattıklarımızı* güzelce ortaboy dikdörtgen bir borcamımızı yağlıyoruz. yağladığımız borcama harcımızı döküp önceden ısıtılmış 175 derece fırında üstü hafif kızarana kadar pişiriyoruuzzz. *pişip pişmediğini kürdanı batrarakta test edebilirsiniz.yapışmıyosa işlem tamam* 

Kekimiz bir güzel piştii.çıkarıp biraz soğumaya bırakıyoruz. bu esnada sütlü sosumuzu bütün malzemeleri iyice çırpıp ayran köpüğü gibi köpük köpük olana kadar çırpıyoruz. 
Soğuyan kekimizi dilimleyip bir kürdan yardımıyla üzerine delikler açıyoruz kiii kek sosu güzelce bir çeksiinn.. *bu kısımda stres atabilirsiniz* :) kesme ve delme işlemi tamamlandıktan sonra büyük buluşma için hazırııızzz.. süt sosumuzu güzelce bir döküyoruz kekimize be bir saat buzdolabında dinlendiriyoruz. sonrasında servis esnasında üzerine karamel olur, böğürtlen olur, çikolata olur hangisini istiyorsanız döküp afiyetle yiyebilirsiniz..

Bu lezzete bu zahmet çok az kalıyor inanın.. Afiyet olsun :)


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEMRUT: GÜN DOĞUMU

Resim
Kutsal bir cumartesi akşamı :) Bütün sıradanlığı ile geçmekte iken birden uzandığı kanepeden doğrulan yol arkadaşım   :) hadi dedi gidiyoruz ve herkes gibi benimde çok merak ettiğim Nemrut’a doğru yola çıktık… Nemrut Dağı Adıyaman İlimiz sınırları içerisinde Kahta İlçesi yakınlarında 2.150 metre yüksekliğinde bir dağ. Araba ile dağın belli bi kısmına kadar çıkabiliyoruz. Sonrası yine cefakar tabanlarımıza kuvvet :) Gece 03.00 civarında Dağ eteğinde kurulmuş güzel bir tesis bulunuyor. Bu tesise geçiyoruz demli kaçak çayımızı yudumluyoruz :) daha sonra battaniyelerimizi sırtımıza alıp çıkmaya başlıyoruz. Gökyüzü yavaş yavaş aydınlanmaya başlarken bizde nefes nefese son yokuşu tırmanıyoruz.. Tabi bizim gibi tırmanan bir sürü kişi var.. klasik yer kapma çabasının vermiş olduğu o telaşla :) kendimize bir yer bulup seyre dalıyoruz Mezopotamya yı… Muazzam bir manzara zaten bide üzerine güneşin doğarken yaydığı kızıllık eklenince soluksuz seyre dalıyoruz. Baya eğlenceli bir ekip var ark
Devamı

TÜRKİYE'NİN EN UZUN KANYONU: SAKLIKENT

Resim
Saklıkent Kanyonu onbeş yıl önce bir keçi çobanı tarafından bulunmuş bir doğa harikası:) Çoban o gün bir doğa harikasını keşfetmekle kalmamış, yeni bir sektöre de adım atmış. Şimdilerde burada bulunan restoranı işletiyor. 17 km'lik uzunluğa 200 m yüksekliğe sahip bu kanyon Türkiye'nin en uzun kanyonu...    Saklıkent Karaçay'ın yeri oyarak meydana getirdiği derin, dar, dolambaçlı bir boğaz olarak biliniyor. Aynı zamanda Fethiye ve Kaş'ı birbirinden ayıran büyük likya depremi sonrası oluştuğu da rivayet ediliyor. Bildiğiniz üzere kanyonlar çoğunlukla suların çok hızlı aktığı yukarı bölümlerinde, yağmurun yağarak nehrin yatağını yumuşatamadığı kurak bölgelerde olur. Bu husus düşünüldüğünde deprem sonucu oluştuğu daha mantıklı geldi bana.     Nasıl oluşurlarsa oluşsunlar :) kanyonlar, yeryüzünde görülmeye değer en muhteşem doğal manzaralardan biridir. Ve Saklıkent kanyonu da bunlardan biri. Kanyon girişinde tahta bir köprü ile belli bir noktaya ka
Devamı

FLORANSA: AÇIK HAVA MÜZESİ

Resim
Floransa (Firenze) turumuza kentin merkezi olan Duomo Katedralinden başlıyoruz. Genel olarak Floransa şehrine baktığımızda her yerden tarih fışkırdığını görüyoruz. Arno Nehri’nin etrafında kurulmuş olan Floransa Rönesansın doğum yeri. Ayrıca Leonardo Da Vinci, Michelangelo ve Dante Alighieri gibi dünyaca ünlü sanatçıların yaşadığı şehir. Santa Maria del Fiore olarak bilinen Duomo 1296-1436 yılları arasında inşa edilmiş. Duomoyu detaylı incelediğinizde ortaya çıkarılmış ince detaylar dudak uçuklatan cinsten. Duomo’nun karşısında bulunan Aziz Giovanni Vaftizhanesini incelemeye koyuluyoruz. Bu yapının en çok ilgimizi çeken yanı kapısı oldu. Bu kapıya “Cennet Kapısı” adını vermişler.  Kapı altından yapılmış ve üzerinde bulunan her bir karede bir peygamberin hikayesi tasvir edilmiş. Duomo meydanından yürüyoruz yürüyoruz ve kendimizi Piazza Del Signoria Meydanı’nda buluyoruz. Bu meydan da Eski Floransa Belediye Sarayı Binasını görüyoruz. Bu binanın bal
Devamı