KALAMAKİ: KALKAN

Kalkan; Lykia mirası bölgede olmasına rağmen tarihi eserlerin içinde yer almayan kendi özgün turizm anlayışını oluşturmuş, Antalya İli, Kaş İlçesinin şirin mi şirin bir beldesi. 1922 yılında gerçekleşen mübadelede burada yaşayan halk Avusturya ve Yunanistan’a gitmişler. Yunanistan’a gidenler orada da Kalamaki adında bir köy kurmuş ve orada yaşıyorlarmış. Ayrılması kolay olmayan bir beldeymiş anlaşılan. Daha sonra ismi Kalkan olarak değiştirilmiş bu tatlış beldenin. Kalkan balığı ile bir alakası yok yani :)



Huzurlu sakin plajı, Liman boyu sıralanmış kafeleri, hediyelik eşya satan dükkanları, sıra sıra otel, pansiyon ve villaları ile Kalkan huzurlu bir tatil için çok iyi bir alternatif oluşturuyor. Küçük bir belde ama yakınında bulunan Kaputaş, Patara, Saklıkent, Xantos gibi turizm odakları düşünülünce çok iyi bir konaklama noktası. Villa turizminin de çok yaygın olduğu belde bu şekilde tatil yapmak isteyenler içinde iyi bir alternatif. Özellikle balayı için burayı şiddetle tavsiye ederim :)




Sizlerle ilk defa gördüğüm hurma ağacını paylaşmak istiyorum. Çok ilginçmiş. Açıkçası hiç böyle hayal etmemiştim :)


Hurma ağacı demişken; bu mübarek ağacın Hz. Adem’in yaratıldığı toprağın arta kalan kısmından yaratıldığı rivayet ediliyor. Bunu biliyor muydunuz? :) Ben bilmiyordum :)
"Bu ağacın yaratılışında topluluk ve adâlet vardır. İnsanın yaratılışı da böyledir. Bunun içindir ki, Peygamber Efendimiz (asm) nahle ağacına âdemoğullarının halasıdır, derdi:
"Halanız olan nahleye saygı gösteriniz. Çünkü bu ağaç, Âdem aleyhisselâmın çamurundan kalan artıktan yaratılmıştır."
buyurdu. Görülüyor ki nahle, Âdem aleyhisselâmın çamurundan yaratılmıştır. Nahleye bereket buyurması, bunda her şeyin bulunduğu için olsa gerektir. Bunun için, nahlenin meyvesi olan hurma yiyince, insanın parçası, dokusu olur. Böylece hurmada bulunan her şey, insana da aktarılmış olur." (İmâm-ı Rabbânî, Mektubat, 162. Mektup) demiş İmam Rabbani.
Hurma ağaçlarının bir kısmı erkek bir kısmı dişi imiş. Erkek ağaçtan gelen poleni aldıktan bir yıl sonra doğuruyormuş dişi ağaç. Bildiğimiz doğum gibi… Şayet bebek ağacı annesinin görebileceği yakınına bir yere ekmezseniz, hem bebek hem de anne ağaç fazla hayatta kalmıyor ve ölüyormuş.
Ayrıca beni etkileyen diğer bir nokta da şu ki; hurma ağacının başında beyaz bir kısım varmış ve bu insanlardaki kalp görevini görüyormuş. Bu kısım yaralanırsa veya suda kalırsa, ağaç kuruyormuş. Mucizevi bir ağaç vesselam.


Kalkan Merkez Camii’nin otelimizin terasındaki manzarayı katmerlendirmesinden de bahsetmeliyim muhakkak. Camii’nin bayan kısmındaki pencereden sunduğu manzara…


Bir camii düşünün pencereleri maviye açılan… Çifte huzur… 


Kalkan bizim çok sevdiğimiz bir konaklama noktası oldu ve 3 gece burada kalıp, bir yandan da etrafındaki güzellikleri gezip Kalkan’ın keyfini çıkardık.


Yorumlar

  1. Bir seneki yaz tatilimizde Kemer'den Fethiye'ye geçerken günü birlik uğramıştık Kaş'a ama Kalkan'ı es geçmiştik.Çok ufak,şirin bir yerleşim yeri.İnşallah tekrar gitmek nasip olur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah tekrar gidersiniz :) Bloguma hoşgeldiniz... Sevgiler :)

      Sil
    2. Hoş buldum teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Merhaba, arada saçmalamak lazım blogunu keşif etkinliğinden geliyorum, ve sizi takibe aldım. bende beklerim, sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgeldiniz:) umarım blogumu sevmişsinizdir :) hemen geliyorum efenim hay hay:)

      Sil
  3. Kaş'a gidipte Kalkan'a gitmeyenlerdenim:( Derya 'delikızın bohçası' bahsetmiş blogunuzdan. Oradan geliyorum... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin:) dert ettiğin şeye bak bi dahaki ziyaretinde gidiverirsin:) sevgiler...

      Sil
  4. Yıllar önce bir tura katılmış bir günde Kalkan'a gitmiştik ama kısa bir süre kalmıştık. Hayran olduğum yerlerden biri. Sizin görsellerinizi de çok beğendim, blogumu ziyaretiniz için teşekkür ederim, ben de sizi izliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendiyseniz ne mutlu:) rica ederim.. sizde hoşgeldiniz:)

      Sil
  5. Yurdumuzun en güzel köşelerinden. Gidesim geldi:) Çok yıllar önce gitmiştim bende.Belki yine kısmet olur. Güzel bir paylaşım, selamlar..

    YanıtlaSil
  6. bu sene olmadı ama gelecek sene gitmek isterim tekrardan :)

    YanıtlaSil
  7. Merhaba :) Hurma hakkında yazdıklarınız hoşuma gitti. Meyvelerinin görünümü hakikaten çok ilgincmis. :)

    YanıtlaSil
  8. Derya sayesinde tanıdım ve blogunuzu takibe aldım. Bana da beklerim.
    www.nilgunozenaydin.com

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEMRUT: GÜN DOĞUMU

DÜNYANIN EN ESKİ ANITI: GÖBEKLİTEPE

ZAMANIN DURDUĞU ŞEHİR : MARDİN (1.kısım)